17 Haziran 2014 Salı

Satranç

        Satranç, iki oyuncu arasında satranç tahtası ve taşları ile oynanan bir masa oyunu. Dünya çapında turnuvaları düzenlenir ve bir spor kabul edilir.
        Bu oyun satranç tahtası denilen 8×8 lik kare bir alan üzerinde satranç taşlarıyla oynanır. Toplam 64 karenin yarısı siyah, yarısı beyaz renklerden oluşur. Taraflar beyaz ve siyah renkli taşları alırlar, her oyuncunun bir seferde bir hamle yapmasıyla oyun gelişir. Oyunun başında beyaz ve siyahların 16 taşı bulunur. Bunlar bir şah, bir vezir, iki kale, iki fil, iki at ve sekiz piyondan oluşur. Oyunun amacı karşı tarafın şahını mat etmektir.
        Benim için satranç, çok sevdiğim fakat çevremde oynamayı bilen insana rastlayamadığım ya da bilse de oynamak istemediği için mecburen oynamaktan vazgeçtiğim, bununla birlikte hala deli gibi oynamak istediğim bir oyun. Beyni çalıştıran, karşılaştığınız sorunlara farklı çözüm yolları sunan fevkalade bir spor. 
        İlkokuldayken merak saldığım satranç oynama serünevim, babamın hediyesi olan ahşap, çekmeceli satrançla başladı diyebilirim. Çocuktum ve babam benimle satranç ve dama oynardı. Beni diskalifiye edip kardeşime oyun hakkı tanırdı. Çok çekişmeliydi kardeşim ve benim için babamla oynadığımız oyunlar :) Babamsa bize bilerek yenilir, böylece mutlu olmamızı sağlardı. Bu oyunu oynamasam da bir türlü vazgeçemememin sebebi belki de bana mutlu anlar yaşatmasıdır, kim bilir? Çocuktum ve mutluydum. Büyüdüm ve sorumluluklarım arttı. Annemden, babamdan uzakta bir şehirde hayatla başbaşayım. Yanımda olmasalar da manevi desteklerinin, dualarının her zaman için benimle olduğunu biliyorum. Canlarımdan uzakta hayat zor elbette fakat öğrenmem, büyümem ve ayaklarımın üzerinde durabilmem gerek. 
        Onlardan uzaktayken öğrendiğim bir şey var. Hiç kimse size onlar kadar değer vermez. Hiç kimse sizi onlar kadar düşünmez, korumaz, kollamaz. 
        Onlarsız mat olma ihtimaliniz yükselir fakat sizin vezir taşınızın, rakibin şahını tehdit edip kendi şahını koruması gibi ailenizin duası da Allah'ın izni ile sizleri korur. Şah elinizden gittikten sonra oyun biter. Şahınızı koruyun, o olmadan diğer taşların hiç bir ehemmiyeti yoktur. Şah sizin ailenizdir. Onları kırmayın, sevginizi gösterin. Çünkü bu dünyada herkes gider de bir canınız, ciğeriniz, aileniz gitmez sizden.
        Velhasıl kelam dostlar, ben satranç oynamayı çok seviyorum ve rakiplerimi de elbette bekliyorum :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder